Katı Atık Ücret Tarifelerinin Belirlenmesi VE Uygulanması Hakkında ANKESOB Raporu

Üreticisi tarafından atılmak istenen ve toplumun huzuru ile özellikle çevrenin korunması bakımından, düzenli bir şekilde bertaraf edilmesi gereken katı maddeler ve arıtma çamurlar (iri katı atık, evsel katı atık) katı atık olarak bilinmektedir. Hiçbir amaca hizmet etmeyen, tüketici için bir değer taşımayan, lüzumsuz oldukları için atılan, evsel, ticari ve sanayi faaliyetler sonucu oluşan bu maddeler katı atık olarak tanımlanmaktadır.

Katı atıklar nüfus artışı, teknolojik gelişme ve sanayileşme ile paralel olarak miktarı ve içeriği nispetinde açısından günlük yaşantımızda ciddi bir etkiye sahip olmuştur. Son yıllarda katı atıkların toplanması, taşıması ve bertaraf edilmesi yerel yönetimlerin karşılaştığı en büyük ve en maliyetli çevre sorunlarından birisi haline gelmiştir.

Atıksu, Altyapı ve Evsel Katı Atık Bertaraf Tesisleri Tarifelerinin Belirlenmesinde Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelik 2010 yılında resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Bu çerçevede bahse konu yönetmelik genelde çevre politikalarının etkinliğini artırmaya, yerelde belediyelere gelir sağlamaya ve özelde vergi yükümlülüğü ile birlikte toplumsal duyarlılığı artırmaya ve atık miktarının azaltılmasına katkı sağlamaya çalışmaktadır. Çünkü üretilen atıkların büyük bir kısmının değişik bazı tekniklerle geri dönüşümü sağlanmaktadır.

Katı atıkları toplama, taşıma hizmetlerine ait maliyetlerin tam olarak belirlenebilmesi, verimlilik ve maliyet açılarından karşılaştırma yapılabilmesi, hangi maliyet kaleminde tasarruf yapılabileceğinin belirlenebilmesi için katı atık toplama miktarları ile maliyet bileşenlerinin ayrıntılı ve düzenli olarak kayıtlarının tutulması gerekmektedir. Aksi takdirde katı atık hizmetlerinin sağlıklı bir analizinin yapılabilmesi mümkün olmayacaktır.

Bilindiği üzere esnaf-sanatkâr camiası,   491 meslek dalında 2.268,367 esnaf ve sanatkâr, 3 bin 130 esnaf ve sanatkârlar odası, illerde örgütlenen 82 esnaf ve sanatkârlar odaları birliği, 13 mesleki federasyonu ile ülkemizin en yaygın ve en fazla üyesine sahip 5362 Sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunu ile kurulmuş kamu kurumu niteliğine haiz meslek kuruluşunda hizmet veren kişilerdir.

Ankara ilimizde de Ankara Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliğine (ANKESOB) bağlı 111 oda, 124,634 esnaf-sanatkâr ve 133,742 işyeri (31.03.2025 verilerine göre) bulunmaktadır.

Esnaf ve sanatkârlar; Ülkemizin ekonomik ve toplumsal hayatında vazgeçilmez öneme sahiptir. Ekonomik ve sosyal kalkınmanın dengeli biçimde dağıtılması ve sürdürülmesinde yaptığı katkı işsizliğin azaltılması istihdamın ve üretimin artırılması, değişen piyasa koşullarına hızla uyum sağlayan yapısıyla toplumsal acıdan vazgeçilmezdir. Esnaf ve sanatkârlar aileleri ve çalışanlarıyla birlikte değerlendirildiğinde ülke nüfusunun beşte birini oluşturmaktadır. Bütün bunların yanı sıra büyük sanayi işletmelerinin tamamlayıcısı rolüyle, nitelikli meslek elemanlarının yetişmesine katkı sağlayarak destek olmakta, rekabet koşullarına süratle uyum sağlayarak, ekonomik yelpazede orta sınıfta denge unsuru olmaktadır

Son yıllarda yaşanan pandemi süreci ile 06.Şubat.2023 tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremler ekonomimizi olumsuz yönde etkilemiş, yaşanan afetlerden başta deprem bölgesindeki esnaf ve sanatkârlarımız olmak üzere topyekûn esnaf ve sanatkâr kesimi de olumsuz olarak etkilenmiştir. Ülkemizin ekonomik, toplumsal ve siyasal hayatında göz ardı edilemeyecek yere sahip olan esnaf ve sanatkârlarımız, art arda gelen bu afetler nedeniyle etkisi giderek ağırlaşan birçok sorunla karşı karşıya kalmaktadır.

İlimiz esnaf ve sanatkârları açısından bakıldığında ülkemizdeki vergi sistemi oldukça karmaşıktır. Ödenmesi gereken vergi, fon ve harçların sayısı oldukça fazla ve bunlar için ödenen toplam miktar oldukça yüksektir.

Bunlardan biri de, Ülkemizde atık vergisi türü olarak alınan ÇTV(Çevre Temizlik Vergisi),2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanunu ile düzenlenmiştir. Doğrudan çevresel amaçlara tahsis edilen bir vergi olup, belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde bulunan ve belediyelerin çevre temizlik hizmetlerinden yararlanan konut, işyeri ve diğer şekillerde kullanılan binalar için uygulanmaktadır. Mükellefi ise söz konusu binaları kullananlardır. ÇTV esas itibariyle iki ayrı vergiyi bünyesinde barındırmaktadır. Birincisi katı atığın toplanması, diğeri ise suyun kullanımı için alınmaktadır. Katı atık üzerinden vergi alınabilmesi için söz konusu belediyenin çöp toplama hizmeti sağlaması, su kullanımından vergi alınabilmesi için de belediyenin kanalizasyon hizmeti vermesi gerekmektedir.

Atıksu, Altyapı ve Evsel Katı Atık Bertaraf Tesisleri Tarifelerinin Belirlenmesinde Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelik hükümleri gereğince evsel atık idarelerinin tarifelerini belirlerken tam maliyet ve kirleten öder ilkelerinin kullanılmasını zorunlu kılmaktadır. Tam maliyet belirlenmesinde mükerrerliği önlemek için ÇTV toplam sistem maliyetinden çıkarılmaktadır. Ancak ÇTV de su faturasında gösterilmek suretiyle tahsil edilmekte olup, belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde bulunan ve belediyelerin çevre temizlik hizmetlerinden yararlanan konut, işyeri ve diğer şekillerde kullanılan binalardan alınmaktadır. İlgili mevzuat gereği 2024 yılından itibaren esnaf ve sanatkar işyerlerine ÇTV’den (Çevre Temizlik Vergisi) sonra, ikinci bir çevre vergisi olarak “evsel katı atık ücreti “  olarak yüksek tutarlarda metropol ilçe belediyeleri tarafından faturalar oluşturulmaktadır. Bu hususun tekrar gözden geçirilerek esnaf ve sanatkâr işyerlerinin yaşamış olduğu ekonomik sıkıntılar göz önüne alınarak yeniden belirlenmesi önem arz etmektedir.

Bu doğrultuda;

1.Temizlik ve katı atık hizmeti belediyelerin asli görevleri arasındadır. Bu da aynı konu üzerinden iki sefer vergi alınmasına neden olmaktadır. Ayrıca katı atığı olup olmamasına bakılmaksızın herkesten alınması ise bir başka sorunu birlikte getirmektedir. Kanımızca vergi (evsel katı atık ücreti) yasallık, ödeme gücü ve adalet ilkelerine ters düşmektedir.

2. Belediyelerin Temizlik İşleri Müdürlüğü tarafından hazırlanan, “2024 yılı Evsel Katı Atık Tarife Raporları” incelendiğinde, Evsel Katı Atık Tarifelerinin Belirlenmesine Yönelik Kılavuza göre sabit atık üretim değerlendirmesi yapılırken göz önünde bulundurulması gereken kriterlerin günümüz belediye kayıtlarında sağlıklı bir kaynak olarak bulunmadığı düşünülmektedir. (kullanım alanı/ m2, personel-öğrenci sayıları, yatak-koltuk sayısı vb) Çünkü özellikle işyerlerinde ÇTV mükellefleri tarafından doldurulan beyanlarda kılavuzda belirtilen ve ücretlendirmeye esas alınacak olan değerler yerine ÇTV tahakkuku için gerekli olan verilerin girilmesi yeterli görülmüştür. Ayrıca beyan verildiği tarihteki doğru bilgiler ilerleyen yıllarda yapılan değişiklikler göz önünde bulundurularak güncellemelerin yapılıp, yapılmaması sağlıklı bir hesap yapma imkânını ortadan kaldırmaktadır. Bu nedenle Tüm bu olumsuzluklar göz önünde bulundurulduğunda mevcut bilgilerle sağlıklı bir veriye ulaşabilme imkânı çok zorlaşmaktadır.

 

3. Çevre Şehircilik Bakanlığı, Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğünce hazırlanan, “Evsel Katı Atık Tarifelerinin Belirlenmesine Yönelik Kılavuza”, göre Tarife Yapısı belirlenirken karşılanabilir olma ilkesinde, “Ayrıca tarifelerin belirlenmesinde atık üreticilerinin karşılayabilirlik düzeylerine de dikkat edilmelidir. Genel olarak, ticari atık üreticilerinin ve sanayinin konut atık üreticilerinden daha yüksek karşılayabilirlik seviyesinde oldukları düşünülmektedir” denilerek, Şekil.4 Atık üreticileri ve karşılayabilirlik çizelgesinde ticarethaneler ile ilgili ileri seviyede karşılayabilir öngörüsü oluşturulmuştur. Takdir edilmelidir ki “ticarethane” kavramı çok geniş bir kavram olup, tacir, tüccar, sanayici ile esnaf-sanatkârı kapsamaktadır. Kendi emeği, alın teri ile çalışıp, yanında en fazla çırak/kalfa istihdam edebilen esnaf ve sanatkâr işyerleri ile 50 ve daha fazla çalışanı olan Orta Büyüklükteki İşletmeyi, aynı kefeye koyup, ileri seviyede karşılayabilir denilerek tarife belirlenmesi esnaf ve sanatkârlarımızın ödeme güçlerinin çok üzerinde rakamlarla karşı-karşıya bırakmaktadır.

 

Yapılan açıklamaların ışığı altında, konu ile ilgili uyum sürecinin de dikkate alınarak, belediyelerimizce esnaf ve sanatkâr üyelerimizin yaşadığı ekonomik sıkıntılarda göz önüne alınarak, esnaf-sanatkâr işyerlerine   “Katı Atık Tarifelerinin” belirlenmesi önemli görülmektedir.

 

Arz ederim…

                                                                                                 Hüseyin AR

                                                                                           ANKESOB Başkanı.

Daha Fazla Göster
Başa dön tuşu