ESNAF ve SANATKÂRLARIN SORUNLARI ve ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

ANKARA-2025
ANKESOB

1. Mevzuat Uygulamalarından Kaynaklanan Sorunlar ve Çözüm Önerileri

– 5362 Sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunu günün şartlarına uygun olarak yeniden gözden geçirilerek, gereken yeni düzenlemeler yapılmalıdır.
– Esnaf ve Sanatkârların sorunlarının tek kurum üzerinden takip edilebileceği yeni bir düzenlemeye gidilmelidir.
– Esnaf sicil kayıtlarında önce ilgili oda, ilgili oda yoksa ihtisas odası, ihtisas odası yoksa karma odaya kayıt yapılacak şekilde yeni bir düzenlemeye ihtiyaç bulunmaktadır.
– Esnaf sayılma hadlerinin düşüklüğü nedeniyle üyeler Ticaret Odalarına gitmektedir. Bu doğrultuda 213 sayılı Vergi Usul Kanunu yeniden revize edilmelidir.
– Şahıs işletmeleri Ticaret Odalarına kayıt yapabilmektedirler. Bu durum esnaf ve sanatkâr odalarımızın güç kaybına neden olduğundan, ilgili mevzuatta gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.
– Esnaf ve Sanatkârlar Odalarının etkinliğinin artması ve üye nezdinde faaliyetlerine daha iyi bir şekilde devam edebilmesi açısından, kamu kurumlarına yönelik iş ve işlemlerde “mesleki faaliyet belgesi” istenmelidir.
– Tüketicinin Korunması Hakkında Kanuna göre, hep tüketicinin lehine kararlar verilmesi, bu durumun önüne geçilmesi açısından gerekli girişimlerde bulunulması,
– Yapılan denetimlerin ve yaptırımların bölgesel bazlı değişiklik göstermesinin önüne geçilmesi açısından denetleyici / uygulayıcıların her bölgede eşit uygulama yapması gerektiği hususunda gereken tedbirlerin alınması,
– Üye aidatının alınma süresi süresiz olmalıdır. (Aidat tahsilatlarında ESBİS üzerinden kanunen tahsis edilmesi gereken üye aidatları bildirilmesine rağmen, üye kendi uygun gördüğü tutarı banka hesabına yatırmaktadır. )
– Aidat borçları faiz oranlarının düşürülmesi,
– Belediyelerin Denetim ve Ruhsatlandırma konusunda yapmış olduğu çalışmalarda farklılıklar bulunmaktadır. Bunun önlenebilmesi açısından ilgili oda temsilcilerinden oluşan komisyonlar oluşturularak bu doğrultuda çalışmalar yürütülmesi gerekmektedir. Esnaf ve Sanatkârlar her konuda üyesi olduğu odanın yanlarında olduğunun farkındalığına varmalıdır.
– Yeni bir iş yeri açılırken aynı sokak, caddede aynı meslek dalında iş yeri açılması esnaf ve sanatkârların mağduriyetine yol açtığından, bu konuda yeni bir düzenleme yapılmalıdır.
– Üretim maliyetleri, vergi çeşitliliği ve yüksekliği, kiraların yüksekliği, iş birliği imkânlarından yararlanamama ve dağıtım kanallarında yaşanan sorunlar esnaf ve sanatkârların iş akışını olumsuz bir şekilde etkilemektedir. Esnaf ve Sanatkârlar bu sorunların çözümüne yardımcı olacak çeşitli destek ve teşviklerin varlığından haberdar olmasına rağmen, bürokratik engellerin fazlalığından dolayı desteklerden yararlanamamaktadır. Bürokratik iş ve işlemlerin azaltılması için gereken tedbirlerin alınması;
– Esnaf ve Sanatkârlar için sık sık değişen mevzuat uygulamaları takibi zorlaştırmaktadır. Karmaşık düzenlemelerin ve birbiriyle çelişen hükümlerinin önüne geçilmesi açısından mevzuat sadeleştirilmeli, esnaf ve sanatkârlara yönelik konu ile ilgili rehber kitapçık hazırlanmalıdır.
– Mevzuat düzenlemeleri öncesinde esnaf ve sanatkâr odalarının da görüş ve önerileri alınmalıdır.
– Yapılacak mevzuat düzenlemesi ile esnaf ve sanatkârların işlerini halledip yönlendireceği ilk kuruluş, üyesi olduğu oda olmalı, odalar sadece aidat gelirleri ile değil, verilen hizmetler karşılığında alınan ücretler ile faaliyetlerini idame ettirebilmelidir. Zira, Esnaf ve Sanatkarlar Odalarının gelirleri sınırlıdır. Bu nedenle yeterli eleman istihdam edilememektedir. Gelirler yeterli olmayınca, hizmet satın alarak uzman çalıştırabilme imkânlarından da yoksundurlar. Böyle olunca da üyelerin gelişim ve değişimine yönelik faaliyetlerde bulunamamaktadırlar. Esnaf ve Sanatkâr Odalarının mali yapıları ve üyelik sistemleri güçlendirilmelidir.
– Günümüzde her mahallede BİM,A101, ŞOK gibi üç harfli zincir marketler yer almaya başlamıştır. Bunlar birçok meslek alanında faaliyet gösteren esnaf ve sanatkârlar karşısında yüksek rekabet gücüne sahiptirler. Üreticiden ve imalatçılardan daha düşük fiyattan daha yüksek miktarda malı uzun vadede geri ödemeli alıp, bu malları piyasada esnaf ve sanatkârlardan daha düşük fiyatlı satabilmektedirler. Ayrıca üretici firmaların mallarını satarken bu firmalardan raf kirası ve benzeri adlar altında paralar tahsil edilmekte ve iş yeri giderleri de düşmektedir. Bunun yanı sıra temel tüketim maddelerinin aynı zamanda imalatçısı rolünü üstlenmektedirler. Bu durum esnaf ve sanatkârların rekabet gücünü neredeyse bitirmektedir. 6585 sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi hakkında kanunda; esnaf ve sanatkârları koruyucu ve kollayıcı yeni düzenlemeler yapılması önem arz etmektedir.
– Sicil harçlarından Birliklere kalan %11.75 oranının, net olarak % 50 ‘si birliklere kalacak şekilde yeni düzenleme yapılması, esnaf ve sanatkârlara verilecek hizmetleri nitelik ve nicelik olarak artıracaktır.

2. Kayıt Dışılık, Vergi ve Sosyal Güvenliğe Yönelik Sorunlar ve Çözüm Önerileri

– Kayıt olmadan, ruhsat almadan, ustalık belgesi olmadan, kimi zaman seyyar bir şekilde açılmış ve sağlıksız koşullarda çalışan işyerleri tarafından düşük bedel ile mal satışı ve hizmet verilmektedir. Vergisini ödeyen ve kanunlara uyan esnaf ve sanatkârların mesleki kazançları konusunda haksız rekabet yaşanmaktadır. Mesleklerini kanunlara uyarak ve dürüstçe yapan esnaf ve sanatkârlarda her geçen yıl hayal kırıklığı daha da artmaktadır. Kayıt dışı ile mücadele başta yerel yönetimler olmak üzere, devletimizin tüm kurum ve kuruluşları ile yapılmalıdır.
Gerekli izleme, değerlendirme ve denetlemeler sıklaştırılmalı, gerektiğinde en ağır cezai yaptırımlar uygulamaya geçilmelidir.
– Sosyal Güvenlik uygulamaları açısından norm ve standart birliği sağlanmalıdır. EYT kapsamında yapılan düzenlemelerde SSK’lı çalışan 7000 günde emekli edilirken, BAĞ-KUR ‘lu çalışandan 9000 gün prim istenmesi eşitsizlik yaratmış olup, yaşanan ayrımcılık bir an önce düzeltilerek, prim eşitliği getirilmeli ve adalet sağlanmalıdır.
– Trafik sigorta poliçelerinin yüksekliği şoför esnafımızı mağdur etmektedir. Bu hususun gözden geçirilerek, yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir.
– BAĞ- KUR prim borcu olup ve ödeme yapmayan sigortalıların talep etmeleri halinde silinen veya dondurulan sigortalılık sürelerinin ihya edilmesi gerekmektedir. Daha önce çıkan tüm yapılandırma kanunlarında bununla ilgili hüküm bulunurken, 7440 sayılı Bazı alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunda bununla ilgili hüküm bulunmaması esnaf ve sanatkârlarımızın mağduriyetine neden olmuştur. Yapılacak yeni düzenleme ile BAĞ-KUR’lu esnaf ve sanatkârlarımıza “ihya hakkı tanıması ile ilgili hüküm” konulmalıdır.
– Platform yapılar üzerinde yapılan duyuru ve reklamlarda tüketicilerin korunmasına yönelik olarak mal ve hizmet verenlerle ilgili vergi/ oda kaydı ile ustalık belgesinin istenmesi zorunluluk haline getirilmelidir.
– Mesleki eğitime devam eden öğrencileri teşvik etmek amacıyla ödenen sigorta primlerinde sadece iş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık sigortası primi değil, yaşlılık sigortası primleri de ödenmelidir.
– Sosyal Güvenlik primlerinin yüksek olması, iş yerlerinin kayıtlı çalışan istihdam etmesini zorlaştırmaktadır. Esnaf ve Sanatkârlar için sosyal güvenlik prim teşvikleri artırılmalı ve yeni işyeri açanlara yönelik herhangi bir şart aranmadan prim desteği sağlanmalıdır.
– SSK’lılara tanınan tüm sosyal güvence ve hakların BAĞ-KUR ‘lu esnaf ve sanatkârlarımıza tanınması için mevzuatta gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.
– KDV oranlarında eşitlenmeye gidilmeli, farklı KDV uygulamaları yürürlükten kaldırılmalıdır.

3. Mesleki Eğim/Belgelendirme, İstihdam Uygulamalarına Yönelik Sorunlar ve Çözüm Önerileri

– “Ev Tekstili ve Yorgancılık” meslek dalı çıraklık eğitimi kapsamına alınmalıdır.
– 4+4+4 sistemi gözden geçirilerek, mesleki eğitime daha erken yaşlarda yönlendirme yapılmalıdır.
– “Kitap ve Kırtasiye Satış Elemanlığı” meslek dalı tekrar 3308 sayılı Kanun kapsamına alınmalıdır
– Kapsamda olan tüm meslek dallarında 3308 sayılı Kanunun geçici 8. Maddesi doğrultusunda genel bir başvuru hakkı tanınarak, en az 5 yıl vergi mükellefi olanlara önce doğrudan kalfalık, sonra ustalık sınavlarına girebilme hakkı verilmelidir.
– Mesleki Eğitim Merkezlerinde sadece teorik eğitim değil, uygulamalı eğitim de verilebilmelidir. Sektörlerde kalfalık/ ustalık belgesi olmayanların çalıştırılmasının önüne geçilmelidir.
– Mesleki Eğitime karşı olan olumsuz ön yargının giderilmesi için ailelere yönelik bilgilendirme ve farkındalık kampanyaları yapılmalıdır.
– İşletmelerde Meslek Eğitimi ve Staj Sözleşmesinin eskiden olduğu gibi 4 suret düzenlenerek, 1 suretinin oda onayı ile birlikte ilgili odada kayıt altına alınması, çırak/kalfaların takibi açısından daha sağlıklı olacaktır.
– Mezunların iş bulmalarını destekleyen, istihdam oranlarını artıran ve kariyerlerini geliştirmelerini sağlayan mekanizmalar geliştirilmelidir.
– MEM ve MTAL mezunlarına işyeri açmak istediklerinde Devlet Bankaları ve KOSGEB tarafından faizsiz kredi verilmelidir.
– Bazı branşlarda atölye ve meslek dersleri öğretmeni bulunmamaktadır. Mesleki ve Teknik Eğitime öğretmen yetiştirme politikaları gözden geçirilmeli, gelişen ve yeni çıkan meslek dalları da göz önüne alınarak Mesleki Teknik Eğitim Fakülteleri yeniden açılmalıdır.
– Mesleki Eğitim Programları gözden geçirilerek, sektörlerin ihtiyaçları ile teknolojiye uygun hale getirilmesi açısından meslek analizlerine dayalı olarak tasarlanmalı ve beceri eğitimine önem ve öncelik verilmelidir.
– İş gücünün niteliklerini artırmaya yönelik eğitim teşvikleri artırılmalıdır.
– Esnaf ve Sanatkârlar Odaları ile işbirliği içerisinde mesleki eğitim kurs programları düzenlenmeli ve belgelerin alınması kolaylaştırılmalıdır.
– Kapsam dışı meslek dallarında TESK Kalfalık/ TESK Ustalık belgeleri çalışma süreleri dikkate alınarak doğrudan verilebilmelidir.
– Mesleki Eğitim Merkezleri’nde özellikle ilçelerdeki okullarda altyapı eksiklikleri ve öğretmen ihtiyacı giderilmeli çırak/kalfalar eğitimden mahrum edilmemelidir.
– Sektör ve oda temsilcilerinin mesleki-teknik eğitim okullarının yönetim sürecine sözde değil, özde katılacağı düzenlemeler yapılmalıdır.
– Verilen MYK Belgelerinin sektörlerde kabul edilebilirliği noktasında sıkıntılar yaşanmaktadır. Herhangi bir çalışma süresi istenmeden, sınav ile MYK Belgesi verilmesi sektörlerde sıkıntı yaratmaktadır.
– Öğrencilerin ilgi ve yeteneklerine uygun meslekleri tanıması, keşfetmesi açısından ortaokul düzeyinde meslek tanıtım dersleri ve laboratuvarlar oluşturulmalıdır.
– Mesleki Eğitim Merkezlerinde bazı alan ve dallarda sınıf açılma sayısına bakılmadan eğitim verilmesi sağlanmalıdır.
– Çıraklık eğitiminde çırak/kalfalara verilen devlet desteği alan/meslek dalı ile yaş sınırı bazlı ayrıma tabii tutulmadan tüm meslek alanı/dallarında verilmelidir.
– Çıraklık eğitimine tüm paydaşlar tarafından gereken önem ve öncelik verilmesi esnaf ve sanatkâr işletmelerinin beşeri kaynak yapısının gelişmesi ve işletmelerde verimliliğin artmasında en önemli değişkenlerden biri olduğu göz ardı edilmemelidir.
– Mevcut işyerlerinde çalışan kalfa ve ustalara yönelik kişisel gelişim / meslek kursları teknolojideki gelişmelere paralel olarak açılmalı ve mesleklerinde uzman kişilerden eğitici olarak yararlanılmalıdır.
– Kalfalık ve ustalık belge alma sürecinde kırtasiyecilik azaltılmalı, e-devlet üzerinden başvuru yapılabilmelidir.
– Belgelendirme maliyetleri azaltılarak, daha ulaşılabilir hale getirilmelidir.
– Gençlere yönelik staj ve çıraklık programları teşvik edilmeli, başarılı olanlar teşvik ve destekler ile ödüllendirilmelidir.
– Mesleki eğitimin tüm süreçleri zorunlu eğitimden sayılmalı, ustalık belgesi olmadan işyeri açılmasının önüne geçilmelidir.
– Mesleki eğitim merkezlerine ESBİS ve oda kayıtları olmayan esnaf ve sanatkârların yanlarında çalışan çırak ve kalfaların kayıt yaptırması kayıt dışılığı teşvik ettiğinden, bu konuda tedbir alınmalıdır.
– Meslek okullarında başta donanım olmak üzere, okul ortamları, iş hayatını simüle edecek şekilde modernize edilmeli, temrinlik malzeme eksiklikleri giderilmelidir. Mesleklerin değişen yapısına uygun mesleki/teknik kitaplar hazırlanıp, bastırılmasına özel önem verilmelidir.
– Mesleki eğitim okulları, odalarla daha fazla işbirliği yapmalıdır.
– Kalfalık/ ustalık ile kapsam dışı meslek dallarında odalardan “mesleki formasyon belgesi” alınmadan sektörlerde çalışmanın önüne geçilmelidir.
– Ticari taşıt kullanma belgesi ilgili taraflarla işbirliği içerisinde odaları tarafından verilmelidir.
– Yetişkinlere yönelik gelişen meslekler ve teknoloji göz önüne alınarak “mesleki kurslar” düzenlenmelidir.
– 3308 Sayılı Mesleki Eğitim Kanunununda günün şartlarına uygun yeni düzenlenmeler yapılmalı veya yeni bir “Mesleki Eğitimi Geliştirme Kanunu” uygulamaya geçirilmelidir.

4. Devlet Teşvikleri, Kredi ve Finansmana yönelik Sorunlar ve Çözüm Önerileri

– Esnaf Kredi Limitleri güncellenmeli ve taksit sayısı artırılmalıdır.
– Elektrikli araç alımı teşvik edilmeli, 0-5 yaş arası araçlar için özel kredi imkânları geliştirilmelidir.
– Ulaşım sektöründe kullanılan esnaf kredi limitleri artırılarak, faizler daha düşük seviyede tutulmalıdır. Araç alırken esnafa ÖTV yansıtılmamalıdır.
– Esnaf Kredilerinde aranan teminat şartları ile kesinti oranları yeniden gözden geçirilmelidir. ( Banka /Kooperatif komisyonları düşürülmelidir)
– KOSGEB tarafından verilen makine ve teçhizat teşviklerinde aranan kriterler azaltılmalıdır.
– Tehlikeli ve çok tehlikeli mesleklerde verilen MYK belgeleri tekrar teşvik kapsamına alınmalıdır.
– Deprem bölgelerinde kullanılması zorunlu olan ses dinleme, akustik cihazlar, termal görüntüleme cihazları kırıcı –delici araç ve gereç alımlarında esnaf ve sanatkârlara daha uygun şartlarda, KDV alınmadan satış yapılabilmelidir.
– Geleneksel meslek dallarına verilen destekler, günümüz koşulları göz önüne alınarak iyileştirilmelidir.
– Devlet desteklerinde aranan kriterler esnafımızın desteklere ulaşmasında zorluklar yaşatmakta olup, esnaf ve sanatkârlara uygun hale getirilmelidir.
– İŞKUR destekleri esnaf ve sanatkârlara daha uygun bir şekilde güncellenmelidir.
– Esnaf ve sanatkâr odalarının koordinesinde KOS-GEB aracılığı ile esnaf/ sanatkâr üyelere proje desteği verilmelidir.
– Esnaf ve sanatkarın rekabet gücünü artırmak açısından reklam, e- ticaret platformları, kuryecilik vb .ortak giderlerin azaltılacağı proje destekleri oda bazlı sağlanmalıdır.
– Esnaf ve sanatkâr kredi oranları /limitleri meslek dalları için (NACE sınıflandırılması) aynı oranda olmalıdır. Meslek dalı ayrımı yapılmamalıdır. Tüm esnaf ve sanatkârlar kredilerden yararlandırılmalıdır. Esnaf ve sanatkârların devlet teşvikleri ve kredilere erişimindeki bilgi eksikliğinin giderilmesi için düzenli kampanyalar yapılmalı ve bürokrasi en düşük seviyeye indirilmelidir.
– Ulaşım sektöründe yer alan esnafın kullanacağı araçlar için daha düşük fiyatlarda akaryakıt alabilmesi sağlanmalıdır.
– Yeni işyeri açacak esnaf ve sanatkârlara yaş/eğitim şartları getirilmeden düşük faizli ve belirli bir süre geri ödemesiz kredi sağlanmalıdır.
– Esnaf ve sanatkârlar genelde banka kredileri dışında finans kaynakları hakkında bilgi sahibi değildir. Diğer finans kaynaklarına ulaşabilmesi açısından çift taraflı iletişimi güçlendirecek yeni mekanizmalara ihtiyaç bulunmaktadır.
– Çırak ve kalfaların aldıkları ücretler, her yıl belirlenen asgari ücret oranında artırılarak işletmelere /iş yerlerine aylık olarak ödenmektedir. Yapılan uygulamada getirilen meslek alanı/yaş düzenlemesi kaldırılarak, mesleki eğitim merkezlerinde eğitim gören tüm çırak /kalfa öğrencilerin işyerleri devlet katkısı ödemesinden yararlandırılmalıdır
– Kadın ve engelli esnaf ve sanatkârlarımıza devlet teşvik ve desteklerinde pozitif ayrımcılık yapılmalıdır. Kadın ve engellilere sağlanacak teşvik ve destekler kredi olarak değil de, hibe şeklinde verilmelidir.
– Esnaf ve sanatkârlara verilen kredilerde faiz oranları değiştirilmemeli, hiçbir şekilde geriye dönük uygulama olacak şekilde belirlenmemelidir.
– Esnaf ve sanatkârların kredi kullanmamasındaki en önemli etkenler kredi teminat şartlarının ağırlığı, faizlerin yüksekliği ve kesintilerin fazlalığıdır. Bu nedenle esnaf ve sanatkârlara yönelik kredi düzenlemeleri tekrar gözden geçirilmelidir.

5. NACE Kodu Uygulamaları ile ESBİS Programında Yaşanan Sorunlar ve Çözüm Önerileri

– ESBİS sisteminde sorun yaşandığında yetkililere ulaşılamamaktadır.
– NACE kodu uygulamalarında, öncelik ihtisas odalarının olmalı, karma odalar yerine üyelerin ilgili ihtisas odalarına kayıtları yönlendirilmelidir. Geçmişte karma odalara yapılan üye kayıtlarında ilgili ihtisas odalarına geçişleri sağlanmalıdır.
– ESBİS programlarında üye listeleri alınırken listelenen bölümler arttırılmalı ( Doğum tarihi, vb) ve veriler unvan bazlı, adres bazlı, meslek dalı bazlı, sayı bazlı alınabilmelidir.
– Farklı NACE kodlarıyla kayıtlı üyelerin listesi alınırken listelerde üyeler farklı meslek dallarında görülmemelidir.
– ESBİS Sisteminde önceki yıllarda odaya aidat borcu bulunan esnaf ve sanatkârlar için ayrı bir sekme bulunurken, günümüzde ilgili sekmenin kaldırılmış olması odaların iş gücünü arttırdığından, konu ile ilgili program düzenlemesi yapılması ve geriye dönük aidatların zaman aşımına uğratılarak sistemden silinmemesi gerekmektedir.
– Üye adresi değişikliklerinde gereken değişiklikler odalar tarafından yapılabilmelidir.
– ESBİS sistemi üzerinden aidat raporları düzenli alınamamaktadır. Aidat borçları ve gecikmiş faizlerinde sıkıntılar yaşanmaktadır. Ödemelerini yapmış esnaf ve sanatkârlara tekrar aidat yüklemesi yapılmakta olup, teknik altyapı güncellenerek, yıl bazlı aidat borçları ve gecikme faizleri görülmeli, hataların önüne geçilmesi açısından kayıt sistemi iyileştirilmelidir.
– NACE kodları konusunda eğitim ve bilgilendirmeye özel önem verilmelidir.
– ESBİS sisteminde ulaşım sektörü için üyelerin ehliyet bilgileri devamlı hata vermektedir. Ruhsat bilgileri gibi düzgün bir şekilde gözükmediğinden, ilgili sekmenin gözden geçirilmesinde fayda bulunmaktadır.
– NACE kodu uygulamalarında mesleğin özellikleri dikkate alınarak, yapılan üretim ve hizmetle ilgili oranlama yapılarak ( ana ürün- yan ürün) oda yönlendirilmeleri yapılmalıdır.
– Günümüzde oda üyelerinin bilgi ve belgelerini elektronik ortamda alabilmeleri gerekmekte olup, sistemin bunu karşılayacak şekilde alt yapısı geliştirilmelidir.
– NACE kodu uygulamaları gözden geçirilerek, oda ve meslek bazlı yapılan yanlış ilişkilendirilmeler bir an önce düzeltilmelidir.
– Vergi dairelerine kayıtları yapılan, esnaf ve sanatkârlar anında ESBİS sistemi üzerinden de görülerek, ilgili sicil müdürlüğüne düşmeli, kayıt dışılığın önüne geçilmelidir.
– ESBİS sisteminde üyenin birden fazla meslek kolunda maliye kaydı var ise ve odayı ilgilendiren faaliyeti ile ilgili maliye kaydı sonlandırıldığında, diğer faaliyeti devam ettiğinden, veri tabanı bu faaliyetleri ayrıştıramamakta ve resmen terk sayfasında gözükmemektedir. Bu husus bir an önce düzeltilmelidir.
– Yapılan yanlış NACE kodu tanımlamaları esnafın teşviklerden yararlanması engellendiğinden, NACE kodları sektörel bazlı oluşturulacak bir komisyon tarafından sektörlere uygun olarak yeniden düzenlenmelidir.
– ESBİS sisteminde belge sekmenine gelindiğinde, ön izleme butonu olması, üyelere yanlış bilgi ve belge vermenin önüne geçecektir.
– ESBİS sistemi daha kolay, daha basit üyeler ile ilgili her türlü veriye ve çıktıya ulaşılabilir hale getirilmelidir.
– ESBİS sisteminde işlemler /esnaf dokümanları sekmenine ustalık belgeleri, MYK belgesi ve kurs bitirme belgelerinin yüklenebilmesi için link açılması uygun olacaktır.
– Oda üyeleri, e- devlet üzerinden oda aidatlarını görüp, yatırabilmelidir.

6. Yerel Yönetimlerle ilgili Sorunlar ve Çözüm Önerileri

– Özel Halk Otobüsleri’nin çalıştırılmasında her belediye farklı uygulama içerisindedir. Ücret tarifesi–hat güzergâhı belirleme, denetim vb. yetkiler belediyelerde olmasına rağmen, ücretsiz ve indirimli taşımayı desteklemeyen belediyeler bulunmaktadır.
– Yerel yönetimler, esnaf ve sanatkârlara yönelik iş yerlerine yapacakları denetim ve incelemelerde ilgili oda ile işbirliği içerisinde olmalıdır. Yapılan denetimlerde rehberlik ve danışmanlık ön plana çıkartılmalıdır.
– Yerel yönetimler kayıt dışı çalışan / iş yeri açanlara yönelik denetleme iş ve işlemlerine sürdürülebilirlik kazandırmalıdır. Yapılan denetim sonuçları doğrultusunda kayıt dışılığı önleyici uygulanabilir mekanizmalar geliştirilmelidir.
– Yerel yönetimler denetimlerinde, fiyat tarifesi kontrollerine ağırlık verilmelidir.
– Yerel yönetimlerle, odalar esnaf sanatkârlara yönelik yapılacak çalışmalarda koordine içerisinde çalışmalı, esnaf ve sanatkârlara teşvik ve destek verilmesi ile proje çalışmaları için yerel yönetim bütçesinden pay ayrılmalıdır.
– Yerel yönetimlerin, esnaf ve sanatkâr komisyonlarında oda temsilcisi bulunma zorunluluğu getirilmelidir. Bu doğrultuda esnaf ve sanatkâr odaları ile periyodik olarak toplantılar yapmalı, ortak projeler geliştirebilmelidir
– Sanayi sitelerinde yer alan esnaf ve sanatkârlar iş yerlerinin alt yapı sorunlarının giderilmesine yönelik yerel yönetimlerce gerekli tedbirler zamanında alınmalıdır. Bu bölgelere şehrin her bölgesinden kolayca ulaşılabilecek toplu taşıma planlamaları yapılmalıdır. Bu bölgeler albenili hale gelirse nitelikli gençlerin sanayi sitelerinde istihdam edilmesi kolaylaşacaktır.
– Sanayi sitesi ve bölgelerinin sektörel bazlı yapısını ( kümelenmesini) bozacak girişimlere yerel yönetimlerce izin verilmemelidir.
– Yerel yönetimlerde, odalar ile koordinasyonu sağlayacak bir birim kurulması, yapılacak faaliyetlerde sürecin hızlandırılmasına katkı verecektir.
– Küşat müdürlükleri iş yeri açmak isteyenlerden mutlaka “ustalık belgesi” istemeli, Ustalık belgesi (MEB-TESK) olmadan iş yeri açılmasının önüne geçilmelidir.
– Yerel yönetimlerin “işgal harcı bedelleri” yüksek miktarlarda olup, ilçe belediyeleri tarafından farklı uygulamalar yapıldığı görülmektedir. Alınan “işgal harcı bedelleri “ her ilçe için farklılık arz etmemeli, esnaf ve sanatkâr iş yerlerinin ödeyebileceği makul bir seviyede tutulmalıdır.
– Ruhsatlandırma ve izin süreçleri hızlandırılabilmesi açısından e-devlet üzerinden takip ve belge alımı yapabilmelidir.
– Yerel yönetimler hizmet sektöründe yer alan iş yerlerine yönelik denetimlerde toplum sağlığını korumak, iş yerlerinin hijyen standartlarına uygunluğunu sağlamak açısından hijyen denetimlerine özel önem ve ağırlık vermelidir.
– Yerel yönetimler çok sık cadde, sokak ve iş yeri numaralarında değişikliğe gitmemelidir. Bu tür ad, numara ve adres değişiklikleri ruhsat yenilenmesini de peşi sıra getirdiğinden, esnaf ve sanatkârlarımıza maddi külfetler getirmekte, gelirlerini her geçen azaltmaktadır.
– Kaynakların ekonomik ve rasyonel kullanılması açısından yerel yönetimlerce iş yeri açma izni verilirken, ön çalışma yaptırılmalı, aynı işi yapan esnaf ve sanatkârların bölgelere eşit dağılımını gerçekleştirecek tedbirler alınmalıdır.
– Yerel yönetimlerin alacağı her tür mal ve hizmeti öncelikle bölgelerinde bulunan esnaf ve sanatkârlardan temin edecek şekilde planlamalar yapılmalıdır.
– Yerel yönetimler, esnaf ve sanatkâr iş yerlerinden aldıkları su, katı atık, reklam, tabela vb. ücretleri düşük tutarak, her geçen gün rekabet edebilirlikleri azalan ve ayakta kalmakta zorlanan esnaf ve sanatkârlara yardımcı olmalı ve destek vermelidir.
– Yerel yönetimler kurmuş oldukları şirketler vasıtasıyla mal ve hizmet üretmemeli, esnaf ve sanatkârla rekabet içerisinde bulunmamalıdır.
– Odalar tarafından zaman zaman kayıt dışı çalışanlara yönelik olmak üzere, ilgili mevzuata aykırı davranış içerisinde bulunan üyelere yönelik şikâyetler yapılmaktadır. Ancak bazı yerel görevlilerinin sözlü veya yazılı şikâyet üzerine gittikleri iş yerlerine, hakkınızda “oda şikâyette bulundu” söyleminde bulunması, oda ile esnaf sanatkârları karşı karşıya getirdiğinden bu tür söylem ve eylemlerden kaçınılması önemli görülmektedir.

7. Sektörel Sorunlar ve Çözüm Önerileri

– Genel olarak tüm sektörlerde, nitelikli eleman açığı bulunmakta olup yetişkin eğitimine yönelik, çağımızda yaşanan gelişmelere paralel meslek kursları açılmalı, kursa katılanların her türlü gideri devletimizce karşılanmalıdır. İş yerlerinde çalışan çırak/ kalfalar da bu doğrultuda işgücü olduklarından özendirilmeli, eğitim süresince yeni teşvik tedbirleri uygulamaya konmalıdır.
– Ulaşım sektöründe, ücretsiz taşıma sınırlandırılmalıdır. Ücretsiz taşıma hakları kesinlikle gelir durumuna göre verilmeli, biniş ve saat kotası konulmalı, istisnalar hariç kamu görevlilerine verilen kartların mesai saatlerinde kullanımı sağlanmalıdır.
– Esnaf ve Sanatkârlara günün şartlarına uygun beceri ağırlıklı eğitim seminerleri verilmeli, onların dayanım ve güçlerini artıracak kişisel gelişim seminerleri planlanmalıdır.
– Sektörel bazda, imalat yapan sanatkârlara yönelik malzeme, araç- gereç temininde kolaylıklar sağlanmalı, hammadde /malzeme temininde KDV oranları yüksek olduğundan, oranların gözden geçirilmesi gerekmektedir.
– Zincir marketlerin kısa mesafelerde ve her yerde açılması haksız rekabete neden olmaktadır. Zincir marketlerin her türlü mesleği ilgilendiren, iş yerlerinin kapanmasına neden olan fütursuz satış politikalarının önüne geçilmelidir. Zincir marketlerin kitap ve kırtasiye satmasına müsaade edilmemelidir.
Esnaf-sanatkârların özellikle üretim gücünün artırılması ve gerek yurt içi gerekse yurt dışı pazarlara ulaşabilme noktasında mali ve teknik destek sağlanmalıdır.

– İlimizde su iletim şirketi olan ASKİ, devamlı yeni kararlar alıp, yeni binalarda uygulanacak olan bazı imalatların yer ve mahalline bakmadan, eski binalarda da uygulamaya çalışması, bazen imalatların sağlıklı bir şekilde yapılmadığını göstermektedir. Bu nedenle bu tür uygulamalar ile mevzuat düzenlemelerinde ilgili ihtisas odası ile işbirliği yapılarak, odanın görüş ve önerisi alınmalıdır.
– İlimizdeki Başkent Gaz’ın kendi yetkili firmalarına işleri sağlamak adına küçük işleri bile onlara yaptırıp haksız rekabete yol açmaktadırlar. Bu nedenle Doğalgaz iş- işlemlerinde ilgili ihtisas odası üyesi olan ve meslekte yeterliliğini ustalık belgesi –MYK belgesi ile belgelendiren üyelere de konu ile ilgili işlerin yaptırılması önem arz etmektedir.
– Sanayileşmenin ve üretimin artması için küçük sanayi sitelerininde buna paralel olarak artmasına ihtiyaç vardır. Sanayi sitelerinin günümüz teknolojik şartlarına uygun hale getirebilmek açısından, devlet desteğiyle yeni küçük sanayi sitelerinin inşa edilmesi gerekmektedir. Bu sebeple de Hazine arazilerinin, küçük sanayi sitelerine tahsisi gerekmektedir.
– Yerel yönetimlerin Esnaf ve Sanatkârlar Komisyonlarında Oda temsilcisi bulunma zorunluluğu getirilmesi, destek ve uygulanacak projeler için yerel yönetim bütçesinden pay ayrılması önemli görülmektedir.
– Çiçekçilik sektöründe KDV oranı % 20 ‘dir. KDV ödenip, satın alınan ürünlerden canlılığı kaybolması nedeniyle satılamayan ürünler ile ilgili esnafımız mağduriyet yaşamaktadır. Bunun önüne geçilmesi açısından çiçekçilik sektörünün KDV oranı ve düzenlemeleri yeniden gözden geçirilmelidir.
– Ticari araçlarda, Mülkiyet Hakkı Kanun Taslağında esnafın mağduriyetine yol açacak konularda gereken yeni düzenlemeler yapılmalıdır.
– Ticari araçların karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası ( Trafik Sigortası ) primlerinin yüksekliğinden dolayı esnafın ödeme sıkıntısının giderilmesi açısından primler makul oranlara indirilmelidir.
– Esnaf ve Sanatkârlar iştigal ettikleri alanlarda, değişen piyasa koşullarına uyum sağlamakta güçlük yaşamakta, yeniliklere adapte olamamaktadır. Bu nedenle; sektörel bazlı analizler yapılmalı ve bu analizlere uygun destek politikaları geliştirilerek, teknolojiye uyum sağlayacak eğitim programları düzenlenmelidir.
– Kaybolmaya yüz tutmuş meslekleri icra edenlere yönelik kamusal destekler sağlanmalıdır.
– Online satışlar ve kampanyalar sürekli denetlenmeli ve sektörel anlamda dizayn edilmesi gerekmektedir.
– Kuyumculuk sektöründe MASAK denetimleri sonrası belirlenen ceza oranları makul bir seviyeye düşürülmelidir.
– Radyo ve TV‘lerin açıkladığı altın fiyatları ile piyasadaki altın fiyatları uyuşmamaktadır. Bu durumda esnaf ve tüketiciler karşı karşıya gelmekte, alışverişte sorunlar yaşanmasına neden olmaktadır. Bu konuda devletimizce gereken tedbirler alınmalıdır.
– Teşvik ve destekler sadece orta-büyük işletmeleri değil, esnaf ve sanatkârları da kapsayıcı olmalıdır.
– Odaların iştigal ettikleri mesleklere göre oda –federasyon uyumu sağlanmalıdır.
– İmalat yapılan iş yerlerinin yaşadığı sorunların başında, üretim yöntem ve tekniklerinin yetersizliği, girdi maliyetleri, siparişleri zamanında karşılayamama ve girdi tedarik sürecinin uzun olması gelmektedir. Sanatkârlar adına toplu alımlar yapılarak hammadde /girdi maliyetleri düşürülmelidir.
– Sektörel bazda çoğu iş yerinde fiyat tarifesi bulunmamaktadır. Başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere, Ticaret İl Müdürlükleri konu ile ilgili izleme ve denetlemelerini artırmalı, fiyat tarifesine uyulup, uyulmadığı kontrol edilmelidir.
– Tütün ve tütün mamulü satan esnafımızın kar oranı ve kredi kartı komisyon oranları ile ilgili yeni düzenlemeye ihtiyaç bulunmaktadır.
– Sigara Distribütörlerinden alınan ıskonto oranları artırılmalıdır.
– Bankaların kredi kartı komisyon oranları makul bir seviyeye düşürülmelidir.
– Sektörde nitelikli eleman eksikliği had safhaya ulaşmış olup, konu ile ilgili eğitim sistemi gözden geçirilerek ( 4+4+4 sistemi) gençlerimize üreten bireyler olacak şekilde bilgi ve beceriler kazandırılmalıdır. Yine işverenler gençlerin çalışma şart ve ortamlarını iyileştirecek tedbirler almalıdır.
– Yeni işyeri açacaklara yönelik belirli kıstaslar aranmalı, aynı sokak ve aynı cadde üzerinde aynı işi yapacak esnaf ve sanatkârlara izin verilmemelidir. Esnafların bölgelere eşit dağılımı sağlanabilmelidir.
– Esnaflarımız büyük ve zincir marketlerle rekabet edememektedir. Gıda üreticileri satışlarda çifte standart uygulayarak, zincir marketlere ayrı esnafa farklı fiyat uygulamaları yapmakta, bu durum esnaf işyerlerinin küçülmesine ve sonunda kapanmasına neden olmaktadır. Bu hususun önüne geçecek, esnafın rekabet edebilirliğini artıracak yeni düzenlemelere ihtiyaç bulunmaktadır.
– Gıda sektöründe et ve süt gibi ürünlerin temininde yüksek fiyatlarla karşılaşıldığından, uygun maliyetlerle temin edilebilmesi hususunda esnaf ve sanatkâr işyerlerine destek olunmalıdır.
– Esnaf ve sanatkârların SGK primleri yüksek olup, düşürülmelidir.
– Yerel yönetimler tarafından esnaf sanatkârları desteklemek için bütçeden pay ayrılmalı ve bütçeler şeffaf bir şekilde kullanılmalıdır.
– Esnaf Sanatkâra verilen hibe ve destekler artırılmalıdır.
– SSK’lı çalışanlar 7000 günde emekli edilirken, BAĞ-KUR ‘ludan 9000 günlük prim istenmesi eşitsizlik yaratmış olup, prim eşitliği sağlanarak adaletsizlik giderilmelidir.
– Emlak danışmanlarının aracılık yapmış oldukları hizmetlerden dolayı, komisyon bedelleri üzerinden alacakları KDV oranları düşürülmelidir.
– Tapuda satışlarda mutlaka bir emlak danışmanı olması, resmi evrakların bulunması dışında hizmet bedeli komisyon faturasıda zorunlu hale getirilmelidir.
– Sektörlerde kayıt dışı çalışanların etkin denetimlerle en aza indirilmesi, vergi kaybını da önleyecektir.
– Apartman ve site yönetimlerinin yapmış oldukları bakım ve onarım çalışmalarında oda kaydı ve oda sözleşmesi istemelerini, sağlayacak kanuni düzenlemeler yapılmalıdır.
– Gıda sektöründe numune almaya ve analiz ettirmeye yetkili kurum ve kuruluşlar aldıkları numune örneklerini bile laboratuvarlara göndererek fahiş fiyatlarla analiz ettirmektedirler. Ayrıca esnaf-sanatkâr işyerlerine emsal laboratuvar denilerek, başka şehirlerdeki laboratuvarlar önerilmektedir. Bu durum esnaf işyerleri için ek maddi külfetler getirmekte, zaman kaybına neden olmaktadır. Bu konuda esnaf ve sanatkârları maddi ve manevi bakımdan rahatlatıcı uygulamalar yürürlüğe konmalıdır.
– İnternet ve sosyal medya üzerinden satış yapan kişiler her geçen gün çoğalmaktadır. Üretim yeri belli olmayan. Sağlıksız yerlerde üretilen ilgili bakanlık ve kurumlar tarafından denetlenmeyen işyerleri halk sağlığı için tehlike unsuru oluşturmaktadır. Yaşadığımız toplum tarafından merdiven altı olarak adlandırılan bu işyerleri, sektörlerde haksız rekabete neden olmakta, halkın sağlığı için tehlike yaratmaktadır. Sosyal Medyadan satış yapan kişi ve oluşumlar da kayıt altına alınıp, haksız kazancın vergilendirilmesi gerekmektedir.
– Gıda Sektörüne yönelik yarı mamul ürünler zincir marketler, benzinlik vb. yerlerde pişirilip, satılmaktadır. Bu iş ve işlemler genelde üretim izni ve ustalık belgesi olmayan personel tarafından hijyen kurallarına uyulmadan yapılmaktadır. Bu tür üretim yaparak, satış yapan on binlerce işyeri olduğundan denetimleri çok zor olup, bu gibi yapılar esnaf-sanatkârlarla haksız rekabete girmektedir. Üretim izni olmayan, hijyen kuralları uygulanamayan bu tür yerlerdeki fırınların kaldırılması için gereken işlemler yapılmalıdır.
– Ocak-2025’de yürürlüğe giren, e- ticaret stopaj vergisi düzenlemesine göre online ürün ve hizmet satışlarının KDV hariç fiyat üzerinden hesaplanan vergi satıcının yaptığı birim satış başına kesilecek olmasından dolayı, e-ticaret yapan esnaflarımız bu yeni düzenleme ile satış bedelinden peşinen kesilen vergi yükü nedeniyle finansal zorluklar yaşamaktadır. Bu husus nakit akışında zorluk yaşayan esnafımızın faaliyetlerini sürdürememelerine ve sektörden ayrılmalarına neden olacağından, konu ile ilgili yeni bir düzenleme yapılmasına ihtiyaç bulunmaktadır.
– Mesleki ve Teknik Eğitim okullarına ayakkabı ve çanta sektörünü ilgilendiren atölyeler açılmalı, atölyeler gerekli araç – gereçle donatılmalıdır. Temrinlik malzeme ödenekleri eğitim yılı başında okullara gönderilmelidir. Aksi halde gelecek 5 yıl içerisinde sektörel bazda yetişmiş eleman bulmakta güçlüklerle karşılaşılacaktır.

8. Diğer Belirtilmesi Gereken Önemli Sorunlar ve Çözüm Önerileri

– Üye sayıları az olan odalara üst kuruluşlar/kurumlar tarafından gereken destek verilmelidir.
– Mülkiyet hakkı kanun düzenlenmesinde ilgili ihtisas odalarının görüş ve değerlendirmeleri de göz önüne alınmalıdır.
– Esnaf ve sanatkârların değişen ekonomik, teknolojik ve sosyal şartlara uyum sağlayabilmesi açısından gerekli yapısal dönüşümlerin desteklenmesi gerekmektedir. AVM ile zincir marketlerin esnaf ve sanatkârlara yönelik olumsuz etkilerinin giderilmesi, işyerlerinin kapanmasının önüne geçilmesi için devletimizce gereken adımlar atılmalı, esnaf ve sanatkârlarımıza devlet desteği ile ucuz tesis ve işletme kredisi imkânları sunulmalıdır.
– Yapılacak tüm sektörel düzenlemeler de, meslek örgütlerinin de görüşleri alınmalı, ortak hareket edilmelidir.
– NACE kodlamalarında yapılan yanlış düzenleme ve yönlendirmeler ihtisas odaları ile müşterek yapılacak toplantılar sonucu alınacak kararlar doğrultusunda yeniden düzenlenmelidir.
– Esnaf ve Sanatkâr odalarını maddi ve hukuki bakımdan güçlendirecek adımlar atılmalı, odalar üyelerine mentorlük yapabilecek güce kavuşmalı ve ekonomik güçsüzlük yaşamamalıdır.
– İşyerini kapatan işverenler için, ilgili odalarından “borcu yoktur” yazısı alma zorunluluğu getirilmelidir.
– Esnaf ve Sanatkârlar için yerel/ulusal düzeyde farkındalık kampanyaları düzenlenmelidir.
– Esnaf ve Sanatkârlar işyerlerine sağlanacak sigorta, prim veya vergi destekleri ile istihdam yaratma kapasiteleri artacak, işsizliği azaltarak kayıtlı istihdamı teşvik edecektir.
– İşçi ve işveren arasında çıkan /çıkabilecek anlaşmazlıklarda iş mahkemeleri bilirkişi olarak ilgili ihtisas odalarından temsilci istemesi, her iki tarafın da lehine olacaktır.
– KDV düzenlemesi gözden geçirilerek, günün şartlarına uygun hale getirilmelidir. Banka pos kesintisi ücretleri de makul bir seviyeye düşürülmelidir.
– İlgili Bakanlıklar ve yerel yönetimler tarafından, sorunların çözümü ve ortak irade kurulması açısından periyodik toplantılar düzenlenmeli ve sorunların çözümünde işbirliğine özel önem verilmelidir.
– 6585 Sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında kanun günün şartlarına uygun hale getirilmeli, zincir marketlerin mahalle aralarında açılışlarına, bölgede bulunan esnaf ve sanatkâr işyerlerinin konumu gözetilerek açılış izni verilmelidir.
– Esnaf ve sanatkâr işyerlerine ilgili kurumlarca yapılan denetimlerde cezadan daha çok rehberlik ve danışmanlık yapacak mekanizmalar uygulamaya konulmalıdır.
– Vergilerini ödeyen ve diğer kanuni sorumluluklarını yerine getiren esnaf ve sanatkârlar mesleki kazançları konusunda haksız rekabet yaşamaktadırlar. Kayıt dışı çalışanların hiçbir kanuni düzenlemeye girmediği, haksız kazanç elde ettikleri halde kanuni tahribata uğramadıkları ve cezalandırılmadıkları görüldükçe ve bu tür faaliyet gösteren kişi ve işyerlerinin her türlü haksız davranışlarının tüm sonuçlarının meslek camiasına mal edilmesi ve iyinin kötüden bir şekilde ayrılmasının şu an ki kanuni düzenlemelerle sağlanama ması, bu mesleği profesyonelce yapmayı ilke edinenleri her geçen gün daha fazla hayal kırıklığına uğrattığından, devletimizce yeni düzenlemelerin yapılmasına ihtiyaç bulunmaktadır.

EĞİTİM, PROJE ve AR-GE BİRİMİ

Daha Fazla Göster
Başa dön tuşu